27 Eylül 2016 Salı

Meczuptan Hallice

Çocukken dünyanın tamamen benim adıma tasarlanmış bir gezegen olduğunu düşünürdüm. Ay. Güneş. Yıldızlar .. hepsinin birer dekor olduğuna emindim. İnsanların benim yanımdayken insan görünümünde olduklarına da emindim ve tabi ki ben yalnızken hepsinin başka birer yaratık olduğunaysa oyuncak BMW ' mi basardım ! O zamanlar bunları düşünürken aldığım zevki belki ölene kadar alamayacağım. Evrenin merkezinde gerçekten yaşayan tek canlı olduğumu düşünerek daldığım uykulara şimdi kadehlerce içtiğim alkolle  ve ciğerlerimi tıkayan cigaralıklarla bile dalamıyor olmanın acısıyla moraran gözaltlarıma bile yapacak hiçbir şeyimin olmayışı beni bazen saatlerce güldürür. 

Ben bütün hayal kurma hakkımı çocukken harcamışım ya da delirmişim şimdi hayalle gerçeği karıştırıp. Gördüğünüz gibi hiçbir yerde belirmemişim kendimi göstermemişim. Kilometrelerce yol gitmişim gelmişim. Kendime herşeyi zank!! diye söylemişim alıştırmayıp. Alel acele bişeyler atıştırıp tıpış tıpış bi yerlere koşmuşum da bak görüyor musun hiçbiri bi boka yaramamış. Bütün ahlaki , maddi , manevi değerleri bir kaç gram şiddet , bir çorba kaşığı vurdumduymazlık ve son olarak yarım çay bardağı delilikle harmanlayıp bütün insanlığa harika bi ziyafet hazırlamışım. Yemeğe bi kaşık atan bırakmış gitmiş kimi tuzunu az bulmuş kimi demiş çok pişmiş. Koca insanlık ziyafeti bana kalmış. İri kıyım bir nazi gibi kaşıklamaya başlamışım yemeği de sonra patroniçenin en beğendiği çıtkırıldım bi orospu gibi bitirememişim de tabağı. Yemeğin kalanı çöpte yarısı midemde. O yüzden bana sormayın bu dengesizlik nerde ?  bu adaletsizlik niye diye. Lütfen hiçbir fikrinizi beyan etmeyin.

İstediğiniz kadar bağırın ve dövüşün ve susmayın. Ben burda bu karanlığın içinde bu evrenin merkezinde yaşayan tek canlı olarak geceleri sokaklarda oyuncak BMW emle dolaşıyor olacağım .